29 Mayıs 2012 Salı

Sinema Kulubü'nden SWATH Hakkında Yorumlar + Detaylar!


Merakla beklenen son Hollywood peri masalı uyarlaması Snow White and the Huntsman… Henüz, yaklaşık iki ay önce Mirror Mirror adlı pamuk prenses uyarlamasını izlemişken bir tanesi daha geldi ve biz de hayır diyemedik. Hatta geçtiğimiz yılın Red Hiding Hood fiyaskosundan sonra ilaç gibi geldi bile diyebiliriz.

Hikayeyi hepiniz biliyorsunuz… Eşini kaybeden kral, kötü kalpli bir cadıyla evlenir ve dillere destan güzellikteki kadın kralı öldürür. Ardından kraliçe olur ve kafayı kralın kızı Pamuk Prenses’e takar. (Bence de sen onu küçükken öldürecektin!) Halk, Prensesi öldü biliyordur; halbuki kötü kalpli Ravenna tarafından zindana kapatılmıştır. Ravenna bir gün sihirli aynasından Pamuk Prenses’in kalbini alması gerektiğini öğrenir ve işte o zaman işler karışır. Kraliçenin yardakçısı ve kardeşi Finn, Pamuk’u zindandan çıkarmaya gider ve cesur kızımız bir şekilde onun elinden kurtulur. Kimsenin sağ çıkamayacağı karanlık ormanda kaybolur ve Kraliçe onu bulması için ormanı çok iyi bilen birini bulmak zorundadır. Avcı, kendine verilen vaatler üzerine işe koyulur ve Prensesi bulur.


Filmin başında şimdiki zamana Pamuk Prenses’in doğumundan ileriye doğru geliyoruz ve hikayeyi, Kraliçe tarafından Pamuk Prenses’i öldürmek üzere kiralanan Avcı’nın ağzından dinliyoruz. Ayrıca buradaki Yakışıklı Prens ve Pamuk Prenses hikayemiz biraz daha farklı. Bunu anlamak için öncelikle filmi görmeniz gerek.

Filmin yönetmeni Rupert Sanders, ilk yönetmenlik denemesine göre muhteşem bir iş çıkarmış diyebilirim. Genelinde yılın en iyisi olmasa da kesinlikle ilk sefere göre oldukça başarılı. Elindeki klasik hikayeyi mistik elementler ve farklı materyallerle harmanlayarak daha izlenebilir ve daha az çocuksu bir iş çıkarmış. Bunların dışında efektleri de hiçe saymak haksızlık olur.


Oyunculuklara gelecek olursak burada Oscarlı aktris Charlize Theron’dan Kötü Kalpli Kraliçe Show’u izliyoruz. Abartabildiğince abartmış ve yer yer de rol çalmış. Ayrıca güzelliğiyle sadece Kralı değil izleyicilerini de etkilemekte usta! Kristen Stewart’ı ise Pamuk Prenses rolünde göreceğim için çok şaşırmıştım ve hiç iyi bir performans beklemiyordum. Hatta onu hayalimde bile canlandıramıyordum. Fakat gerçekten de kendisini Twilight serisi ya da herhangi vasat bir korku filmi dışında görmek güzel oldu. Öncelikle porselen gibi beyaz teniyle role çok uygun ve bu sefer gerçekten Bella’nın o ağlamak üzere ifadesinden yer yer kendini kurtarıyor. Chris Hemsworth’un ise Thor’dan sonra kahraman rollerine gireceği belliydi. Bu filmin de en büyük kahramanı o. Onun da bu tip filmler için yaratıldığını söyleyebiliriz.


Filmin en büyük problemi ise William karakterinin en arka plana atılmış, silik karakter olmasıydı. Cüceler de aynı şekilde… Pamuk Prenses, 7 cüceleriyle var! Yakışıklı Prens William’ın geride bırakılmasının en büyük sebebi Avcı’yı öne çıkarmak olsa da yine de bu kadar silik bir karakter olmamalıydı. Tabii filmin başarısına göre bir devam filmi beklentim de var. Çünkü filmin de buna ihtiyacı var. Tabii bir de Yakışıklı Prens’i canlandıran genç oyuncu Sam Claflin‘in…

Filmin kostüm tasarımları tek kelimeyle muhteşemdi! 3 Oscarlı tasarımcı Colleen Atwood’un bu yıl bir adaylık daha görmesi olası. Bazı kumaşları bizzat İstanbul’a gelip seçtiğini de ekleyelim.


Snow White and the Huntsman’ın gişedeki başarısını şimdiden görür gibiyim. Yılın en iyilerinden biri olmasa da genel olarak iyi bir Hollywood peri masala uyarlaması. Theron’ın şovuyla, başarılı yönetmenliğiyle, kostümleriyle, müzikleriyle (Florence Welch + The Machine şarkılarıyla)… Bu tip hikayeleri filmlerde görmekten belki de gına geldi; ama emin olun bu film daha sade; ama bir o kadar da farklı bir bakış açısına sahip. Bence izlerken kesinlikle sıkılmayacaksınız.

Bu da filmin o güzel soundtrack’i… İyi dinlemeler, iyi seyirler!

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder