Bu rolü seçmende yönetmenin ve senaryonun mu etkisi oldu?
-Kesinlikle, Rupert da senaryo da inanılmazdı. Charlize de bu rolü
seçmemde önemli isimlerden biriydi. Onun ismi benimkinden daha çok
biliniyor o yüzden onun Kötü Kraliçe rolünü oyanayacağını duyduğumda bu
filmde yer almaya karar verdim. Bir eser harika gözükebilir ama doğru
elementler onu desteklemediği sürece o eser dağılır. Benim için
Charlize’in bu projede yer aldığını bilmek, kendime güvenebileceğimi
gösterdi.
Bu filme derinliği katan kişi Rupert mıydı?
-Bu karakterler inanılmaz tehlikeli bir dünyada yaşadıklarından evet.
Çekim mekanının ve çevrenin de kendilerince bir karakterleri vardı.
Filmde kullanılan resimler her zaman anımsatıcıydı. Rupert’ın bazı
şeylerin kendine has özelliklerini görebilmek gibi bir kabiliyeti var.
Chris Hemsworth ile çalışmak nasıldı?
-Chris çok çekici bir erkek. Büyük birisi ve çalışma tarzlarımız
aynıydı, prova yapacak yeterli vaktimiz yoktu. Bir anda film çekimlerine
başladık ve beraber çalışmaya başladığımızda “Bu iş çok kolay olacak”
diye düşündüm. İyi bir aktör. Dürüst biri onunla gerçekten
konuşabilirsiniz. Senaryonun bazı yerlerinde oynanabilecek potansiyel
vardı, biz de bu noktalarla oynadık ve doğaçlama yaptık.
Tehlikeli sahneleri çekmek nasıldı ve hangisi senin için en zoruydu?
-Oldukça yüksek bir kayadan atlamam gerekiyordu. 12 metre olduğunu
söylediler ama bana daha fazla gözüktü. Buz gibi suya da atladım ve
korkunçtu. Yükseklikle problemim olduğunu düşünmüyorum ama çok
ürkütücüydü. Şüphesiz en zor iş buydu.
Filmde Kötü Kraliçe gücünün güzellikten geldiğine inanıyor. Güzelliğin güc getirdiğine inanıyor musun?
-Bazı insanlar güzelliklerini güç olarak kullanırlar ve içerde korkunç
bir insan olup çıkarlar. Filmde Kraliçe’nin güzelliği nasıl algıladığını
ve onu başarısızlık ihtimali olmayan bir silah olarak kullandığını
görüyoruz. Bence Pamuk Prenses’in karakterinin en güzel yönlerinden
biri, Kötü Kraliçe’nin içindeki güzelliği bile görebilmiş olması.
Alacakaranlık büyük bir fenomendi ve bu sayede birçok hayran kazandın
ama aynı zamanda seni sevmeyen insanlar da var. Bu iki uç nokta
hakkında ne düşünüyorsun?
-Benim için çok tuhaftı ve işim hakkında konuşmaya başladığımda
gerilmeye başlıyordum çünkü insanlar umursamadığımı düşünüyorlardı ve
bundan nefret ediyorum. Eğer bunun için benden hoşlanmıyorlarsa onlara
yanıldıklarını kanıtlayabilirim. Ama başka sebeplerden dolayı
sevmiyorlarsa umurumda değil çünkü yaptığım şeylerle mutluyum.
Charlize Theron ile birlikte çalışmak hakkında ne düşünüyorsun?
-Charlize’e hep hayrandım. Başka bir seviyede olan bir yeteneği var.
Sanki kendine has bir kategorisi varmış gibi ve kendisi fenomen bir
oyuncu. Filme bizden (Kristen ve Chris) önce seçildi ve onun ismini
gördüğümde ve senaryoyu okuduğumda bu filme çoktan hayrandım ve kendimi
güvende hissediyordum. Sizin saygı duyduğunuz ve sizinle aynı
sebeplerden bu işi yapan biriyle çalışmak çok heyecan verici. Doğrusu
başta korkuyordum ama güzel bir iş arkadaşlığımızın olacağını da
biliyordum.
Gerçekten korkmuş muydun?
-Evet! Gerçekten çekiniyor ve korkuyordum. Charlize bu filmi yapmamdaki
en büyük nedenlerden biriydi. Bence yaptığı her şeyde en iyisi ve bir
kadın olarak ona saygı duyuyorum. Senaryoya ve bu projeye bağlı her şeye
bayıldım ama evet dememin esas nedeni Charlize’dir. Onunla ilk
tanıştığımda “Vay canına tam bir kaçık!” diye düşündüm. Hemen iletişime
geçebilen, eğlenceli ve dikkatleri üstünde toplayan biri. O ortama
girdiğinde ona bakmaktan başka bir şansınız yok. Charlize tüm
beklentilerim de üstünde.
Pamuk Prens masum bir kızdan güçlü bir kadına dönüşüyor. Kendini güçlü bir kadın olarak görüyor musun?
-Çok ilginç bu film 'Pamuk Prenses nasıl güçlü bir kadına dönüşüyor'un
hikayesi değil. Onun için hikaye, güçlü bir kadın olmak için gerekli
olan silahları bulmak ve onları faydalı hale getirmek. Onun ana
silahları ışık ve sezgileri.
Uyum sağlamakta güçlük çeken genç kızlara ne gibi tavsiyelerde bulunabilirsin?
-Burda oturup o kızlara karşı konuşmak ve uyum sağlayabilmek için nasıl
davranmaları gerektiğini söylemek ve böylece onların bunu elebilmeleri
zor. Onlara “Kafanıza takmayın” diyebilirdim. Kızların genç yaşlarda
uyum sağlamaları çok zor ve bunu çok iyi anlayabiliyorum. Ama bir yandan
da sizi siz yapan bu. Yapabileceğiniz en iyi şey bu tip konular
hakkında endişe duymamak.
En iyi arkadaşın kim ve neden?
-En iyi arkadaşlarımdan biriyle büyüdüm, o çok çılgın ve eğlenceli.
Dakota’nın (Fanning) en iyi arkadaşlarımdan biri olmasının nedeni bu.
Ona saygı duyuyorum ve onu çok seviyorum. O çok deli dolu ve tatlı.
En sevdiğin peri masalı nedir?
-Dürüst olmak gerekirse peri masalarıyla büyümedim. Disney filmlerini
daha çok severdim. Orman Çocuğu (The Jungle Book) benim favorimdi.
Twilight filmini çektikten sonra hemen Pamuk Prenses ve Avcı’yı çektin?
-İki film arasında biraz vaktim vardı. Büyük çaba gerektiren ilerki
projelerim arasında seçim yapmam gerekiyordu çünkü işimde çaba
göstermeyi severim. Pamuk Prenses ve Avcı, Alacakaranlık’tan çok farklı
ve bu filmi yapmaktan büyük keyif aldım. Bir projeden diğerine geçmeyi
seviyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder